22 Ekim 2007 Pazartesi

MEVLÂNÂ'NIN ŞEMŞ-İ TEBRİZÎ İLE KARŞILAŞMASI

Mevlânâ'nın Şems-i Tbrizî ile karşılaşmasıhayatının bir dönüm noktası olmuştur.Mevlânâ'nın yaşamını birden değiştiren ona,coşkun ve taşkın bir ruh hali aşılayan bu adam yani Şems kimdi?
Mevlânâ'nın kişiliğini ve düşüncelerini anlayabilmekiçin,üzerinde büyük etkiler yapmış olan Şems-i Tebrizî'den ve ona Mevlânâ ile buluşmalarından söz etmek gerekir.Çünkü bu ablatılmadığı takdirde Mevlânâ üzerine söylenenler eksik kalır.
Mevlânâ2nın normal yaşamını birden değiştren,ona coşkulu ve kabına sığmaz bir ruh hali aşılayan Şems-i Tebriî,çok keskin görüşlü,zeki bir bilgin ve bir hakikakat aşığı,mürşitlik mertebesine erişmiş ârif bir yol göstericidir.Dilimizede çevrilen Mkâlat(konuşmalar)adlı eserinde şunları söylüyor:
''Allah2a yalvardım, Ya Rabbi beni kendi velililerinle tanıştır,onlara yoldaş et dedim.Rüyamda ''seni bir veliye yoldaş edelim''dediler.''O veli nerededir''diye sordum.Ertesi gece bu velinin Rum diyarında (Anadolu'da)olduğunu söylediler.''
Bu olay Ariflerin Menkıbeleri'nde de anlatılmaktadır.
Buna göre Şems:''Ey Allahım, kendi örtülü olan sevgililerinden birini bana göstermeni istiyorum''diye dua etti.Allah tarafında:''İstediğin gibi herkezin gözünden saklı,güzel ve mağfirete nail olmuş can,Belh'li Sultanül-Ulema Bahâ Veled'in oğludur'',diye cevap geldi.Bunun üzerine Şems:''Ey Allahım!Onun mübarek yüzünü bana göster''dedi.Allah tarafından:''Bunun şükranesi olarak ne verirsin?diye sordu.O da:''Başımı''diyerek cevap verdi.Şu şiir bu duyguyu çok güzel anlatmaktadır:

''TEBRİZ'DE,Şemseddin geldiği vakit,bunun şükranesi olarak başımı vereceğim diye ahdettim.Çünkü başımdan başka bir şeyim yoktur.''
Şems-i Tebrizî'nin Konya'ya gelişi Mvlânâ ile karşılaşmasını bir çok kaynaklar aynı,fakat değişik dekorlar içinde sunmaktadırlar.
Bu karşılaşmayı Molla Cami Nefahütü'l-Üns adlı eserinde anlattığı gibi,Eflâkî de yukarıda adı geçen eserde anlatıyor.Bu eserden öğrendiğimize göre Şems,Konya'ya gelir ve bir hana yerleşir:Bir gün o ruh dünyasının sultanı,hanın kapısına oturmuştu.Mevlânâ hazretleri-Allah onun sırrını kutsasın-''Penbefıruşân:Pmukçula''medresesinden çıktı.Rahvan bir katıra binmiş,bütün öğrenciler,danişmendler de iki tarafında yaya olarak oradan geçiyorlardı.Birden bire Şmseddin kalktı,Mevlânâ'nın önüne koştu,katırının gemini sımsıkı yakaladı ve:Ey dünya ve mana nakitlerinin sarrafı,Allah adlarının bilgini söyle:Muhammed hazretleri mi yoksa Bâyezid mi büyüktür?''dedi.Mevlânâ:Hayır,hayır,Muhammed Mustafa bütün peygamber ve velilerin başbuğu ve reisidir.Hakikatte büyüklük ve ululuk onundur''diye buyurdu.
Şems-i Tebrizî:O halde Hz.Mustafa:Ya Rabbi seni her türlü eksikten arı,duru kılarım;biz seni lâtık olduğu vechile bilemedik''buyurduğu halde Bâyezid:''Ben kendimi her türlü eksikten arı duru kılarım.Benim şanım nekadar büyüktür.Ben sulatnların sulatanıyım''diyor,dedi.
Yine aynı kaynakta anlatıldığına göre,Mevlânâ hemen katırından indi.Bu sorunun heybetinden bir kere bağırıp kendinden geçmiş ve yere yığılarak bir saat kadar öylece kalmıştı.Kendine geldikten sonra da,bu çetin soruya şu karşılığı vermiştir:
''Hz.Muhammed(s.a.v.),cihan varlıklarının en büyüğüdür,Bâyezid kim oluyoır?Bâyezid'in susluğu bir yudum su ile dinero da suya kandığından söz eder.Onun idrak hazinesi o kadar bir suyla dolar.Güneşin cihanı aydınlatan ışığı,onun evinin ufacık penceresinden ancak okadar girer.Ama Hz.Muhammed Mustafa'nın susuzluğu okadar derindir ki,şüphesiz hep susuzluğundan dem vurur.Her gün o susuzluğun daha da artması niyazında bulunur.Şu halde bu her iki davacıdan Muhammed Mustafa'nın davası daha büyüktür''
O müthiş soruya karşılık olarak verilen ve müthiş cevap karşında,şimdi de bir nârâ atarak yere düşme sırası Şems_i Tbrizî'dedir.İşte bu iki Allah dostu böylece karşılaşmışlar ve birbirlerini bütünleyen iki kişi haline,daha doğru bir ifadeyle,bu iki kişi bir bütün haline gelmişlerdir.
Şems-i Tebrizî ile Mevlânâ'nın karşılaşmaları,çoklarınca iki deryanın karşılaşması olarak nitelendirilmiştir.Gerçektende bu karşılaşmanın sonucu çok önemli olmuştur.Bu önem yalnızca Şems ve yalnızca Mvlânâ için değil,çift yönlü bir önemdir.
__________________________________________________________
Sn.Yüksel KANAR'ın hazırladığı MORPA Kültür Yayınları'nın yayımladığı Mevlânâ Celâleddin Rûmî Eserlerinden Seçmeler kitabından alıntıdır


Hiç yorum yok:

 
BLOGDA DÜZENLEMELERİ BANA AİT OLAN DEĞERLİ FOTOĞRAFLARIN ÇEKİMİ BANA AİT DEİLDİR.FOTOĞRAFLARDA EMEĞİ GEÇEN TÜM ARKADAŞLARA TEŞEKKÜR EDERİZ.