28 Ekim 2007 Pazar

HAZRET-İ MEVLÂNÂ İLE ŞEMS HAKKINDA


Mevlânâ,Şems ile Konya'da buluştuğu zaman tamamıyle kemale ermiş bir şahsiyetti.Şems,Mevl^nâ'ya ayna oldu.Mevlânâ,Şems'in aynasında gördüğü kendi eşssiz güzelline hayran oldu.Diğer bir ifadeyle Mevlânâ,gönlündeki Allah aşkını Şems'te yaşattı.Mevlânâ'nın Şems'e olan sevgisi,Allah'a olan aşkının ölçüsüdür.Çünkü Mevlânâ,Şems'te Allah cemalinin parlak tecellilerini görüyordu.Mevl'anâ açılmak üzere olan bir güldü.Şems ona bir nesim oldu.Mevlânâ bir aşk şarabı idi,Şems ona kadeh oldu.Mevlânâ zaten büyüktü,Şems onda bir gidiş,bir neşve değişikliği yaptı.Mevlânâ ile Şems üzerine söz tükenmez.Son söz olarak şöyle söyleyelim,Şems Mevlânâ'yı ateşledi,ama karşısında öyle bir volkan tutuştu ki,alevleri içinde kendi de yandı.

_____________________________________________________

ŞEMS-İ TEBRİZİ HAZRETLERİ'NİN KONYA'DAN AYRILIŞI


Şems ile buluşan Mevlânâ,artık vartini Şems'in sohpetlerine hasretmiş,Şems'in nurlarına gömülüp gitmiş,artık bambaşka bir aleme girmişti.Şems'in cazibesinden yana yana dönüyor,ilahi aşkla kendinden geçercesine Sema ediyordu.Bu iki dostun sohpetlerindeki mukaddes sırrı idraktan aciz olanlar,ileri geri konuşmaya başladılar.Neticede Şems,incindi ve Mevlânâ'nın yalvarmalarına rağmen Konya'dan şama gitti.(14 mart 1246 perşembe)

______________________________________________________

HAZRETİ ŞEMS'İN KONYA'YA DÖNÜŞÜ


Şems'in ayrılığından derin bir ızdıraba düşen Mevlânâ,manzum olarak yazdığı güzel bir mektubu,Sultan Veled'in başkanlığını yaptığı bir kafileyle Şam'a,Şems'e gönderdi.Sultan Veled kafilesiyle Şam'a vardı,Şems'i buldu ve babasının davet mektubunu,hediyelerle birlikte saygıyla Şems'e sundu.Şems,''Muhammedi tavırlı ve ahlaklı Mevlânâ'nın aezusu kafidir.Onun sözünden ve işaretinden nasıl çıkabilir''diyerek,Mevlânâ'nın davetine icabet etti ve 1247'de Sultan Veled'in kafilesiyle,Konya'ya döndü.

_____________________________________________________

HAZRETİ ŞEMS'İN KAYBOLUŞU


Şems'in Konya'ya gelişine herkez sevindi.Mevlânâ'da hasretin sıkıntılarından kurtuldu.Artık Şemsin şerefine ziyafetler verildi,sema meclisleri tertip edildi.Fakat huzurla,muhabbetle,dostluk içinde süren günler pek fazla sürmedi,dedikodular ve can sıkısı durumlar yeniden başladı.Şems, o dedikoducu topluluğun yine kinle dolduğunu,gönüllerinden sevginin uçup gittiğini,akıllarının nefislerine esir olduğunu anladı ve kendisini ortadan kaldırmaya çaşıltıklarını bildi,Sultan Veled'e dediki:Gördün ya azgınlıkta yine birleştiler.Doğru yolu göstermekte,bilginlikte eşi olmayan Mevlânâ'nın huzurundan beni ayırmak,uzaklaştırmak,sonra da sevinmek istiyorlar.Bu sefer öylesine gideceğim ki hiç kimse benim nerede olduğumu bilmeyecek.Aramaktan herkez acze düşecek,kimse benden bir nişan bile bulamayacak.Böylece bir çok yıllar geçecek de kimse benim izimi tozumu göremeyecek.''İşte Sultan Veled'e böyle yakınan Şems,1247-1248 tarihinde Konya'dan aniden gidip kayboldu.Şems'in kaybolmasından sonra Mevlânâ herkezden onun haberini soruyordu.kim onun hakkında aslı esası olamayan bir haber bile verse ve Şems'i falan yerde gördüm dese bir müjde için sarığını ve hırkasını vererek şükranelerde bulunuyordu.Bir gün bir adam,Şems'i Şam'da gördüm diye bir haber verdi.Mevlânâ buna tarif edilemeyecek şekilde sevindi ve o adama üstünde nesi varsa bağışladı.Dostlarından birisi,bu haber yalandır,o Şems'i görmemiştir dediğinde Mevlânâ şu cevabı vermiştir.''Evet onun verdiği bu yalan haber üzerine üzerimde ne varsa verdim.Eğer,doğru haber verseydi,canımı bile verirdim.''

________________________________________________________

HAZRET-İ MEVLANA'NIN ŞEMS-İ TEBRİZİ HAZRETLERİNİ ARAMAK İÇİN ŞAM'A GİDİŞİ


Mevlana,Şems'i çok aradı,onun ayrılığı gönülleri yakan,sızlatan nice şiirler söyledi.Onu aramak için iki kere Şam'a gitti.Yine Şems'i bulamadı.Bu iki son seyehatin tarihleri kesin olarak bilinmemekle birlikte,büyük bir ihtimalle 1248-1250 yılları arasında olduğu söylenebilir.Sultan Veled'in ifadesiyle Mevlana,Şam'da sret bakımından Tebrizli Şems'i bulamadı ama,mana yönünden onu,kendisinde buldu.Ay gibi kendi varlığında beliren Şems'i,kendi gördü ve dediki:''Beden bakımından ondan ayrıyım ama,bedensiz ve cansız her ikimizde bir nuruz.Ey arayan kişi!İster onu gör,ister beni.O'yum O'da ben.''


(Karınca kitap evinin,türk klasikleri/öykü başlığı adı altında yayımlanan Mesneviden Seçmeler isimli kitabından alıntıdır.)

15 yorum:

zemu dedi ki...

Mevlana ile Şems'in dostlukları,arkadaşlıkları kelimelerle anlatılamaz. Ben Şems'e, Mevlana'ya ve aralarndaki muhabbete ayrı ayrı hayranım. Ne yazık ki biz böyle güzelliklerin çok uzağındayız, hasretindeyiz...

nurselingezermandacı dedi ki...

okurken gözyaşlarımı tutamadım allah böle nurlu kalpler candan dostluklar ve ilahi aşka sahip gönüller nasip etsin

edanur dedi ki...

mevlana hayatını en çok sevdiğim insanlardan biridir ne zaman öğretmen geçmiş insanlarla ödev verse mevlanayı yazarım:)

Adsız dedi ki...

Mevlana ve Şems' in dostluğu Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar kitabından çok güzel anlatılmış.Okumanızı tavsiye ederim.

DERYA dedi ki...

OL Kİ MUHAMMED YANİ ŞEMS, SADE MEVLANANIN GÜNEŞİ Mİ?
ONU TANIDIĞIM AN (Kİ BELİRSİZ BİR ZAMANDIR) DAN NEFESİMİN SON SAYISINA DEK BENİM DE GÜNEŞİMDİR.
ONU ANLAMAK ONU GERÇEKTEN ANLAMAK ALLAHIN KALPTE AÇACAĞI MÜHÜRLE OLUR ANCAK.KALBİNDE MÜHÜR TAŞIYANLAR DEĞİL ŞEMSİ KENDİLERİNİ BİLE ANLAMAKTA ZAYIFTIRLAR.
ALLAH HER İKİSİNDEN DE RAZI OLSUN ..

serpil işlek dedi ki...

okurken ağladım,dostlukları öyle bır dostlukmuski,birbirlerinle bir beden olmuşlar,hayran kaldım

serpil işlek dedi ki...

okurken ağladım,böyle güzel olan her seyi nasıl,itici ve çirkin hale sokuyoruz bizler nasl insanlarız,onlar öle bir dostluk kurmuşlarki,bir beden,bir ruh olmuşlar onlar ALLAH aşkınla,nur gönüllü iki insan,mevlana bize verilmiş bir lutuf.severek okuyorum,akıl alıyorum sözlerınden desem yalan degil inanın...

serpil işlek dedi ki...

okurken ağladım,dostlukları öyle bır dostlukmuski,birbirlerinle bir beden olmuşlar,hayran kaldım

serpil işlek dedi ki...

okurken ağladım,dostlukları öyle bır dostlukmuski,birbirlerinle bir beden olmuşlar,hayran kaldım

Adsız dedi ki...

Hayran kaldığım bir dostluk

(ŞEMS VE MEVLANA FORUMU
http://semsvemevlana.forumup.com/ )

Adsız dedi ki...

kardeşten öte bi dostluk !!! hayran kaldım

Adsız dedi ki...

alah ile allahın bir bedende var olması gönüldeki hak nurunun canlanıp o canın ölüp canan olmasıdır bu

Adsız dedi ki...

Aşk işte budur, allah c.c olan aşk birbirlernde rabbmizi gördüler ve rabbmze aşık oldular.bize de nasip eyle allahımmm...

Adsız dedi ki...

mevlan ile şems sevgi saygı dostluk arkadaşlık aile.....ama Allah onu bizden ayırı ne yapalım hayat böyle

Unknown dedi ki...

Muazzam bir şey bu anlaması güç şems bir ayna mevlana ise bu aynaya hayran bir güzellik. İkiside kahinatın nurlari ve şimdilerde bulunması zor kadim bir sevgi muazzam bir dostluk .

 
BLOGDA DÜZENLEMELERİ BANA AİT OLAN DEĞERLİ FOTOĞRAFLARIN ÇEKİMİ BANA AİT DEİLDİR.FOTOĞRAFLARDA EMEĞİ GEÇEN TÜM ARKADAŞLARA TEŞEKKÜR EDERİZ.